0-18 yaş arası çocukları suça iten en önemli iki
etken: aile ve sosyal medya
5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 6/b maddesine göre, “henüz 18 yaşını doldurmamış kişi"
çocuktur. Çocuk bir başka şekilde bir yetişkinden beklenen olgunluğu gösteremeyen,
aklının bir şeye ermediği, yeterince olgunlaşamamış kimse olarak tabir edilir.
Küçük yaşlarda çocuğun içinde bulunduğu aile, çevrenin etkisi ve çocuğa
sağlanan nitelikli eğitim-öğretim çocuğun bilgi ve becerilerini, ileride ki
yaşamının kalitesini belirler. Çocukların kendini tanıması, bilgi ve
becerilerinin farkına varması, hayatı boyunca aktif olması, özgüven sahibi olması
çevresinden gördüğü ilgiden, aldığı eğitimden kaynaklanır.
Çocuğa bakmakla yükümlü
kişinin çocuğun gelişimiyle alakalı ihtiyaçları karşılamaması ihmaldir. İhmal
çeşitleri ise fiziksel, duygusal ve eğitimsel ihmal olarak üçe ayrılır. Fiziksel
ihmal; çocuğun tıbbi gereksinimlerinin karşılanmaması, çocuğa bakacak yetişkin
kimseler olmadan çocuğun uzun süre yalnız bırakılması, çocuğun geç saatlere
kadar nerede ve kiminle olduğunun umursanmaması: duygusal ihmal; ilgi ve şefkat
göstermemek, çocuğun aile için kötü muameleye ve şiddete tanık olması, alkol ve
içki kullanmasına izin verilmesi: eğitimsel ihmal ise çocuğun okula
gönderilmemesi,18 yaşını doldurmadan çalışmaya zorlanması, okula devamlılığının
sağlanmaması şeklinde açıklanır.
İhmalsizlik çocuk
üzerinde yalnızlık ve korunmasızlık hissi, iletişimde başarısızlık, davranış
problemleri oluşturur. Ebeveynlerin ihmalsizliği çocukları suça sürükleyen en
büyük nedendir. Verilere baktığımızda ise çocuklarına karşı ilgisiz, sevgi ve
şefkatten yoksun ya da onları açık bir şekilde reddeden 42 annenin %33,3’ü, 68
babanın %30,9’unun çocukları suça itilirken, ilgili, normal bir ailede ise 339
annenin %17,4’ü, 286 babanın %16,1’inin çocuklarının suça itildiği ortaya
çıkmıştır.
Suça yönlendirilen çocuklara Kayseri bazında baktığımız
zaman şu an savcılıkta 363 yaralama dosyası, 195 hırsızlık dosyası, 43
uyuşturucu madde kullanma dosyası, 17 cinsel taciz dosyası, 60 tehdit
dosyası, 73 hakaret dosyası, 6136 sayılı
yasaya muhalefet 34 toplamda 866 dosya bulunmaktadır.
Bireysel
ve çevresel nedenler çocukları suç işlemeye yönlendiriyor
Bireysel
nedenleri kişinin kendisinden kaynaklanan nedenler – bir zekâ problemi veyahut
bir hastalığa yatkın olarak doğmak – olarak açıklarken, çevresel nedenlerin
aile, arkadaş ortamı, çocuğun büyüdüğü çevre, okul, iş çevresi, internet gibi
dış nedenlerden kaynaklandığını belirtti. Amil, dış nedenlerin çocuğun suça
sürüklenmesinde daha büyük role sahip olduğunu ancak son yıllarda ise incelenmesi
gereken en önemli iki etkenin sosyal medya ve aile olduğunu kaydetti.
Konuşmasına
‘ Özellikle geçimsizlik, uyuşmazlık, anlaşmazlık, aldatma, alkol ve madde
tüketimi gibi sebeplerle parçalanan ailelerin çocukları, anne baba kendi
problemleriyle uğraşırken çocukları sevgi ve ilgiden mahrum kalmakta ve
anne-baba arasında tercih yapma zorunluluğunda bırakılmaktadır’ diyerek devam
etti.
Osman Amil: ‘ İlgi, sevgi eksikliği yaşayan ve anne-baba etkisini
üzerinde hissetmeyen çocuk, dışarı çıktığında ebeveynleri yerine arkadaşlarına
bağlanmakta, onlara hayır diyememekte ve potansiyel suçlu durumuna düşmekte ’
dedi. Yapılan birçok araştırmanın, suça itilen çocukların yüzde 50’den
fazlasının parçalanmış ailelerden geldiğini ortaya koyduğunu belirten Amil, son
zamanlarda çocukları suça iten diğer büyük etkeninde sosyal medya olduğunu dile
getirdi.
0 yorum:
Yorum Gönder