SANATIN ESKİMEYEN YÜZÜ; EMRE KINAY

2 Haziran 2014 Pazartesi

Emre Kınay… Yılların tiyatro oyuncusu, dizi ve film emektarı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik… İşte Kınay’ın gözünden tiyatro, sanat ve hayat…

Muhabir: Özlem KURT

Ailesinde oyuncuların bulunmasının kendisine daha çocukken evde sinema, tiyatro ve sanattan sık sık söz edilmesiyle yararı olduğunu söylüyor Emre Kınay. Babasını küçük yaşta kaybetmiş olması onun için büyük bir eksiklik oluyor tabii ki, kelimelerin anlatamayacağı bir eksiklik…
Zamanında hukuk fakültesinde iken bırakıp konservatuara devam eden Kınay, ‘ aslında konservatuarı bitirdikten sonra neden arkasından hukuk okumadığımı düşününce pişman oluyorum, henüz geç değil, belki okurum’ diyerek bizlere öğrenmenin yaşı olmadığını gösteriyor bir yandan.

Oyunculuk kariyerinde birden fazla dönüm noktası olduğunu belirten Kınay, ekliyor ‘ Dostlar Tiyatrosu’nda ki ‘ Simyacı’ oyunundan ilk ödülümü aldım. 1993- 1994 yıllarında ‘Barış’ oyunu ve televizyonda ise ‘ Yılan Hikâyesi’ benim dönüm noktam.’ ,Yılan Hikâyesi adlı diziyle insanların kendisini daha çok tanıdığını söyleyen Kınay, o dönemlerde tiyatroyla daha çok ilgilendiğini dizi sayesinde daha fazla insanın kendisini tanıdığını anlatıyor. Sergilediği emek ve muhteşem oyunculuğu karşısında aldığı ödülleri ise şöyle değerlendiriyor usta sanatçı; ‘ Birileri sizi akademik olarak değerlendirip ödül veriyorlar, bu mutluluk verici ama benim asıl ödülüm kulisteyken yoğun bir seyirci sesi duymak ve dolu bir tiyatro salonu…
Rol oynamayı bütünün bir parçasını değerlendirmek diyerek nitelendiren Emre Kınay, yönetmenliği ise bütün karakterleri yorumlamak olarak betimliyor ve yönetmenlik yapmaktan daha fazla zevk aldığını ekliyor sözlerine.

‘ Sanat Fizyolojik Anlamda İşe Yaramaz Ama Estetik Duygusunu Geliştirir  ’

Kınay ‘ Tiyatronun mesaj verme kaygısı yoktur ’ diyor ve ekliyor ‘ Büyük bir resim düşünün. Tiyatro işte o resmi oldukça daraltır ve birilerinin hikâyesini anlatır. Başkalarının hikâyesi ile izleyicinin hayatı arasında bir bağ kurmaya çalışır, enteresan bir iletişim becerisi geliştirir. Tiyatro daha algılanabilir, daha güzel bir dünya yaratmaya sebep olur’.
Komedi oyunlarının neden daha fazla gişe yaptığını sorduğumda ise Kınay şöyle yanıtladı; ‘ Halkın düşünmeye ihtiyacı yok, halk kendisini Recep İvedik kalitesizliğine layık görüyor.’ Anlayacağınız sanata olan ilgisizlikten rahatsız ve sitemini şu sözlerle dile getiriyor ‘ Kendi aranda konuşurken sanat fizyoloji manasında bir işe yaramaz. Yani tiyatro izlemezsen, sinemaya gitmezsen, kitap okumazsan ölmezsin ama sanat estetik duygusunu geliştirir. Mesela İstanbul’u betonlaşmış olarak görmezdik, estetik duygusu gelişseydi…’

 'Okuryazar bireyler yaratmak lazım, senden yana ama yeri geldiğinde sana karşı çıkabilecek bireyler '

Kendisine sokak sanatçılarını nasıl bulduğunu sorduğumda ise sitemle karışık yanıt veriyor; Birileri salonların kapanmasını sağlayabilir ancak bu tiyatro yapma isteğini söndürmez. İstiklal Caddesi’nde dünyada örneği olmayan salonlar vardı ve bizler bunun geleceğe miras olduğunu düşünmedik…’

Kimin nerede olduğundan ziyade ne yaptığına bakmak gerektiğini vurgulayan Emre Kınay, bunun sokak sanatçılarının suçu olmadığını, ülkenin ayıbı olduğunu, ülkede yaşayan siyasilerin, sözüm ona aydınların suçu olduğunu belirtiyor. İnsanların hiçbir sanat eserini izlemeden yaşamalarına tepki gösteren Kınay,  ‘ sanat insanları özgürleştirme hareketidir, okuryazar bireyler yaratmak lazım, senden yana ama yeri geldiğinde sana karşı çıkabilecek bireyler yaratmak lazım’ diyor.

Tiyatrocu olmayan kişilerin tiyatrocu olarak anılmasından hoşlanmayan Emre Kınay, tiyatroda kariyer sahibi olursun ama televizyonda olamazsın diyor. Tiyatronun er meydanı olduğunun altını çizen Kınay, ‘ bir gecede var olabilirsin bir gecede yok olabilirsin, çöpçü bile olacaksan adam gibi yapacaksın işini, açıklarını bulup kapatacaksın’ diye ekliyor.

Son olarak yeni nesile ‘ Sürekli okuyun, araştırın, şüpheci olun’ diyerek öğüt veren Kınay’a teşekkürlerimi sunuyor ve ayrılıyorum yanından. Bir üstadı daha tanımış olmanın verdiği sevince ise paha biçemiyorum.  

0 yorum:

Yorum Gönder