Ahmet Ümit abimizden yeni bir roman; Elveda Güzel Vatanım. Gerçi yayımlanalı birkaç ay oldu ama yazımız
şimdiye kısmetmiş. J
Ahmet Ümit, Türkiye’nin
en iyi polisiye yazarlarından birisi. Zaten toplasan kaç kişi var Türkiye’de
polisiye yazan? Aksanat etkinliklerinde, Küçük İskender’in moderatörlüğünü
yaptığı Ahmet Ümit söyleşisine katılmıştım. Ahmet Ümit orada eskiden polisiye
yazarlığını oldukça küçümsediğini belirtip şöyle dedi: “Bana oğlum sen polisiye
yazıyorsun dediklerinde ne diyorsun abi ya, olur mu öyle şey diyerek tepki
vermiştim.”
Benim Ümit’le tanışmamsa Bab-ı Esrar sayesinde gerçekleşti. O zamanlar Mevlana ve Şems’i
konu alan oldukça popüler bir kitap çıkmıştı, pembe kapağıyla herkesin ilgisi
çeken, popülerliği nedeniyle elden ele dolaşan. Tahmin etmişsinizdir. :) İşte o
kitabı bende okudum, sonra da Bab-ı Esrar’ı duydum bir arkadaşımdan… “Al, oku. Bu
kitabı daha çok seveceksin” dedi. Sevdim gerçekten de. Sonra arkası da geldi
Ahmet Ümit kitaplarımın… İşte sonuncusu, bu aralar oldukça sevilen ‘Elveda
Güzel Vatanım’.
Romanda eski İttihatçılardan Şehsuvar Sami, bitmeyen aşkı
Ester’e mektuplar gönderiyor. Şehsuvar Sami mektuplarında neden İttihat ve
Terakki’yi seçtiğini, aşkını nasıl rafa kaldırmak zorunda olduğunu, annesi ve
babasına karşı sorumlulukları ve sorumsuzluklarını, pişmanlıklarını,
korkularını, kısacası kendini açıyor bizlere. Yazar olma hayallerini vatanı
için erteleyen Şehsuvar bazen mektuplarında iyi yazıp yazamadığını sorguluyor. Zaten
yazdıklarının mektup olduğunu, bir roman niteliğinde olmadığını da zaman zaman
tekrarlıyor. Eğer iyi bir Ahmet Ümit okuruysanız, yazarın hemen hemen her
kitabında karşınıza çıkan bazı kalıplarını bu romanda da yakalıyorsunuz. J
Ahmet Ümit |
BirAhmetÜmitSever’den.
0 yorum:
Yorum Gönder